Türksat "Deneysel Uyduyu 2011’de Uzaya Göndereceğiz"

Image

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Merhaba sevgili seyirciler, bu hafta programımızda Türkiye’nin uydu politikasını ele alacağız. Konuğumuz Türksat Genel Müdürü Sayın Özkan Dalbay, hoş geldiniz Sayın Dalbay.

Dr.Özkan DALBAY: Hoşbulduk Sayın Ateş,

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Sayın Dalbay, Türkiye’nin uzayda kaç tane uydusu var, durumları nedir?

Dr.Özkan DALBAY: Sayın Ateş, Türkiye’nin şu anda uzayda haberleşme uyduları var. Bunları da Türksat A.Ş. işletiyor. Üç haberleşme uydumuz, Türksat 1C, Türksat 2A ve Türksat 3A’dır. Üç uydumuzun ikisi yani Türksat 2A ve Türksat 3A, 42 derecede hizmet veriyor. Bu iki uydumuzun -ağırlıklı olarak- yaklaşık ¾ kapasitesini televizyon yayıncılığında kullanıyoruz.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Son olarak 2008 yılında Türksat 3A uydusunu uzaya gönderdiğiniz. Türksat 3A uydusunun kapasitesi doldu mu efendim?

Dr.Özkan DALBAY: Türksat 3A uydusunun doluluk oranı %90 civarında. Zaten haberleşme uydularının doluluk oranı %75’in üzerine çıktığı zaman artık, haberleşme uydularını tam kapasite ile işletiyoruz demektir. %90 oran da maksimum orandır. Çünkü uyduda belirli bir oranı da boş bırakmalısınız. Hem yedek kapasite olarak ve hem de frekanslar arasında bir emniyet bandı oluşturmak açısından biraz boşluk bırakmamız gerekiyor.

Dolayısıyla şu anda Türksat 3A uydumuz tam kapasite ile çalıştırılıyor diyebiliriz.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Sayın Dalbay, Türkiye yeni bir uydu yapacak mı?

Dr.Özkan DALBAY: Evet Sayın Ateş, Türksat 3A uydumuzu fırlattıktan sonra, çok ciddi bir talep ile karşılaştık. Aslında bu talepleri de öngörmüştük.

Dolayısıyla yeni taleplerle ilgili bir takım fizibilite çalışmalarımız başlamıştı. Türksat 3A’yı tam kapasite ile işletmeye başladıktan sonra, yurtiçi ve yurtdışı karşılayamadığımız talepler oldu.

Karasal altyapının olmadığı kırsal bölgelerin iletişim ihtiyacına da cevap verebilecek olan Türksat 3A, Türksat uydu filosu içerisinde daha önce fırlatılan uydulardan daha düşük bir maliyete üretilmesinin yanısıra, teknolojik özellikleri ve geniş kapsama alanı ile birçok yenilikler sunuyor.
Image


Dolayısıyla hemen yeni bir uydu siparişi için teknik komisyonumuzu oluşturduk, çalışmalara başladık. Ama bu çalışmalar devam ederken hem yeni bir ilave kapasiteyi karşılayabilmeyi, hem yeni pazarlara açılabilmeyi, hem de Türksat’ın ve Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıllık stratejik uydu planlamasını da dikkate aldık. Bu planlama çerçevesinde ikinci bir uydu siparişi daha verilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Dolayısıyla şu anda bir değil, iki uydu siparişi safhasındayız. İhale açtık, şu anda üretici firmalardan teklif alma aşamasındayız. Niye Türksat 4A’nın yanında Türksat 4B’yi koyduk, belki bunu da biraz açmak lazım.

Dünyanın gelişmekte olduğu bir bölgesi var: Afrika. Türkiye’nin ve Türksat’ın Afrika’ya da açılması lazım. Mevcut uydularımızla sadece Kuzey Afrika şeridini kapsama altına alıyoruz. Hâlbuki özellikle Orta ve Güney Afrika’da önümüzdeki dönem çok ciddi potansiyel var. Hem ekonomik potansiyel, hem sosyal ilişkiler anlamında, hem de kültürel işler anlamında da bize çok ciddi potansiyeller sunuyor.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Bahsettiğiniz Güneyde Afrika’nın tamamını da kapsayacak mı? Doğu-Batı ekseninde kapsama alanında bir değişiklik olacak mı?

Dr.Özkan DALBAY: Doğu-Batı ekseninde çok fazla değişiklik olmayacak mevcut 4A ve 4B uydularımızda. Kapsama alanı anlamında Afrika’ya ilave ediyoruz.

Onun dışında Türksat 4B uydusunda kullanmadığımız yeni frekansları, yeni bantları da kullanıyoruz.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): İki tane uydu, bir noktada kardeş uydular aynı anda mı uzaya gönderilecek. Dr.Özkan DALBAY: Aynı anda dememek lazım. Normalde riskin paylaştırılması için tek bir roket ile bir işletmecinin iki uydusunu uzaya göndermek doğru değil. Biz de onları farklı fırlatma tarihlerinde ama birbirini çok kısa süre ile takip edecek şekilde göndereceğiz.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Türksat 4A ve 4B uydularının yapımı hangi aşamada?

Dr.Özkan DALBAY: Şu anda üreticilere davet mektubu gönderdik. Üreticiler bunu yaklaşık 2,5 aydır değerlendiriyorlar. Önümüzdeki bir ay içerisinde de bize tekliflerini sunacaklar. O bir ay geçtikten sonra bu teklifler değerlendirilip en uygun teklifi biz benimsedikten sonra da oturup sözleşmeyi imzalayacağız ve hemen akabinde de ön tasarım çalışması başlayacak. Türksat 4A ve Türksat 4B için ön tasarım çalışması onaylandıktan sonra da üretim safhasına geçilecek.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Tahmini olarak imalatı ne zaman başlar?

Dr.Özkan DALBAY: İmalatı bu yılın ortalarında başlar, fırlatma programı 2012 yılının sonlarında.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Türkiye’nin, Türkiye’de yerli bir uydu yapma politikası vardı. Yeni yapılacak uydularda Türkiye’nin uydu yapma politikasına ilişkin hangi çalışmalar olacak?

Dr.Özkan DALBAY: Sayın Ateş, 2005 yılının Eylül ayında Bakanlar Kurulumuz, uydu uzay politikalarımız ve stratejisi ile ilgili çok önemli bir karar aldı.

Vizyoner bir bakış açısı ile Türkiye’nin kendi uydusunu üretmesi kararını aldı. Bunda da Türksat’a önemli bir görev verildi. Bu görev çerçevesinde Türksat 3A programında zaten bir teknoloji transferi ve eğitim projesini Türksat olarak biz yürütmüştük. Şimdi oradan elde ettiğimiz bilgi ve deneyimle zaten bir tasarım çalışmasına başladık ve o aşama aşama devam ediyor.

Fakat şu anda üretim bilgisi ve üretim tecrübesine de sahip olmamız gerekiyor. Yani bir uyduyu tasarladık; ama o tasarladığımız uydu üretilebilir mi? Üretme anlamında hangi cihazlar ve hangi alt sistemler kullanılabilir, bunları hangi üreticiler üretiyor, hangi teknolojik özellikler var, bunlar bir araya nasıl gelir bilgisini de şimdi Türksat 4A ve Türksat 4B uydusu projesinde yapacağız. İlk başta -Türksat 3A uydusu ile başladığımız- teknoloji transferi eğitim projesinin bir adım önüne geçiyoruz.

Image

Artık Türksat 4A ve Türksat 4B uydusunda bizim kendi yetişmiş elemanlarımız ve yeni alıp da yetiştireceğimiz personelimiz artık üretim safhasına katılacaklar. Bundan önce sadece eğitim aldılar ve bir tasarım çalışmasına başlamışlardı. Bu temel ve önemli bir başlangıç noktasıydı. Şimdi artık üretim sürecinin içerisine girecekler bilfiil. Yani tabiri caiz ise, bir vida sıkma ya da bir şeyin montajını yapma işlemini dahi görecekler, belki de yapacaklar.

Ondan sonraki planımızda zaten bundan sonra buna eşdeğer şekilde devam edecek planımızda bir deneysel uydu yapıp, bunun fırlatılarak, yaptığımız ve üzerinde çalıştığımız teknoloji ve tasarımın nasıl bir sonuç vereceğini uzay şartlarında da görmeyi hedefliyoruz.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Bu deneysel uydu dediğiniz anladığım kadarıyla küçük bir uydu olacak. Bunun özellikleri neler olacak? Ne zaman gönderilecek bu?

Dr.Özkan DALBAY: Şimdi küçük uydu dediğimiz, bir haberleşme uydusunun ölçeğinin küçültülmüş hâli. Bir haberleşme uydusu yapılırken tecrübe edilecek sistemler mümkün olduğu kadar bu uyduda da bulunacak.

Şimdi tabi, 3A uydusuna baktığımız zaman 1296 Mhz’lik bir band genişliği var. 24 transponder var. Diğer bir değişle 24 şeritli bir otoyol genişliği diyelim. Bizimkisi bir şeritli otoyol genişliğinde olacak. Yani üzerine 1 transponder koyacağız. Ama yine bir haberleşme (sinyal alma ve verme) fonksiyonunu yerine getirecek. Uyduyu yine buradan kontrol edeceğiz. Uyduyu izleyeceğiz, uyduya manevra yaptıracağız.

Ama şunu göreceğiz ki, normalde bir uyduyu tasarladık. Zaten normal üretilen uyduları da aynı safhalardan geçilerek tasarladık, ürettik, yer koşullarında yani dünya koşullarında zaten bunun bir testini yapıyoruz. Fakat uzay koşulları çok farklı özellikle yeni teknolojileri kullandığınızda bunun uzay koşullarında nasıl bir sonuç vereceğini de ancak uzaya göndererek anlayabileceğiz.

Özellikle biz tasarımda şu anda kullanılmayan bazı yenilikler kullanıyoruz, bundaki amacımız da, Türkiye’de yerli bir haberleşme uydusu ürettiğimizde sadece Türkiye için üretmeyelim. Bu bize tasarımdan kaynaklanan maliyet avantajı, yeni teknolojilerin getirdiği kullanım avantajı sağlasın ki, Türkiye’de tasarladığımız uyduyu yine Türkiye’deki tesislerde ürettirerek başka ülkelere de satmak istiyoruz. Bunu yapabilmek için teknolojik anlamda epeyce özellikleri uyduya koymamız lazım. Böyle bir şeyi yaptığımız zaman bunu deneysel uydu ile uzay koşullarında bir çalıştırıp, sonuçların görülmesi gerekiyor.

Turksat 3A Fırlatılışı
Türksat 3A uydusu 13 Haziran 2008 01:05’de Fransız Guyenası’ndaki Kourou uzay merkezinden uzaya gönderildi.


Hamdi ATEŞ (TRT-2): Deneysel uydu ne zaman gönderilecek? Ömrü kısa mı olacak?

Dr.Özkan DALBAY: Ömrü kısa değil aslında, ama bunu 2011 yılı içerisinde göndermeyi planlıyoruz. 2011 yılının ortaları veya sonlarına doğru bir takvimimiz var.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Bu aslında, Türksat 5A 2015 yılında gönderilecek, Türkiye’de yapılacak uydunun bir noktada riskinin azaltılması amacıyla yapılacak.

Dr.Özkan DALBAY: Evet Sayın Ateş, bunu normal büyüklükte ve diyelim ticari anlamdaki işletmeye kalktığımız bir uyduda ilk başta test etmektense, çok daha düşük maliyette ve ticari riski üzerinde olmayan bir uydu ile test edip, sonuçlarını göreceğiz.

Dolayısıyla oradan edineceğimiz tecrübeleri artık Türksat 5A uydusuna -yani 2015 yılında uzaya gönderip işletmeye almayı planladığımız Türkiye’de üretilecek Türksat 5A uydusuna- artık bu tecrübelerimizi yansıtacağız. Ve hata veya diğer riskleri de olabildiğince en aza indireceğiz.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Son olarak Türksat 5A Türkiye’de üretilecek uydu, o ne zaman üretilecek, özellikleri ne olacak?



Dr.Özkan DALBAY: Türkiye’de haberleşme uydularını da üretecek bir uydu üretim-entegrasyon tesisisin kurulması ile ilgili bir anlaşma da 2009 yılının Temmuz ayında Savunma Sanayi Müsteşarlığımızın öncülüğünde imzalandı. Bunun da önümüzdeki aylarda temel atma töreni ve üretim safhasının başlaması bekleniyor. Bu ne zaman bitecek? 2012 yılında bitmesi planlanıyor ve 2012 yılında uydu üretim test ve entegrasyon merkezinin faaliyete geçmesi planlanıyor.

Bizim tasarı çalışmamız da tam bu dönemde bitecek ve Türkiye’de açılmış olan tesislerde hemen üretim safhası başlayacak.

2012 yılında da üretim başladığında da 2014 yılının sonuna doğru bu üretimin bitmesini hedefliyoruz. 2014 yılının sonunda bittiğinde de 2015 yılının ilk altı ayı içinde de bunun uzay koşullarında artık çalıştırılması ve uzaya fırlatılması aşamasına geçeceğiz.

Hamdi ATEŞ (TRT-2): Programımıza katıldığınız için çok teşekkür ederim efendim.

Dr.Özkan DALBAY: Ben teşekkür ederim Sayın Ateş.